travestiadana travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 27

Travesti Makyaj Yapmadan Güzel Görünebilir!

Sağlıklı bir cilt, makyajsız da güzel görünür. Cildinizi iyi temizlerseniz, sağlıklı görünen bir cildin temellerini de atabilirsiniz. Cilt tipinize göre güvendiğiniz bir ürünle düzenli olarak cildinizi temizler ve bakım yaparsanız, cildiniz tazeliği ile hiçbir makyaj ürününe ihtiyaç duymaz.

İşte doğal güzelliği yakalamanız için yapmanız gerekenler:

Günde en az 7 saat kaliteli uyku
Uykunun cildimiz için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz artık. Cildin yenilenmesi ve kendini onarması için günde en az 7 saat uyumak gerekiyor. Göz altı morluklarından şikayetçiyseniz, 7-8 saatlik bir uyku, morluk ve halkaların görünümünün azalmasına ve güne taptaze başlamanıza yardımcı olabilir.

Haftada 1 cilt tipine uygun peeling uygulaması
Haftada bir defa uygulayacağınız peeling, cildinizdeki ölü derileri arındırır ve yüzünüze renk getirir. Daha canlı bir görünüm elde etmek ve makyajsız da güzel görünebilmek için cildinize düzenli olarak peeling uygulamalı ve bunu yaparken cilt tipinize uygun ürünü kullanmalısınız.

Dudaklarınızı fırçalayın
Dudaklar makyajsız olduğunuzda yüzünüzde en çok dikkat çeken noktalardan. Canlı renklere sahip ve güzel dudaklar için peeling yapmayı deneyebilirsiniz. Ölü derilerden arınmak için haftada bir kez kuru bir diş fırçası ile dudaklarınızı fırçalayabilir ve çok daha canlı bir dudak rengine sahip olabilirsiniz. Ayrıca dudaklarınızı nemlendirmeye özen gösterin. Kremsi özellikte bir dudak koruyucusu, dudaklarınıza parlaklık verirken size de canlı bir görünüm sağlayabilir.

Bembeyaz dişlerle muhteşem bir gülüş
Makyajsız güzelliğinizi güzel bir gülümseme ile taçlandırmak için diş bakımınıza da önem vermelisiniz. Bembeyaz bir gülümseme birçok makyaj malzemesinden çok daha etkili olabilir. Beyazlatıcı diş macunlarından yardım alarak daha etkili bir gülümseme elde edebilir ve doğal güzelliğinizi vurgulayabilirsiniz.

Kaşları da atlamayalım
Yüzünüze ifade katan kaşlar, makyajsızken de oldukça önemli bir etkiye sahip. Kaşlarınızın fazlalıklarını alıp, güzelce taradığınız taktirde ortaya çıkan görüntüye siz bile şaşıracaksınız. İyi taranmış, düzenli kaşlar, son derece bakımlı görünmenizi sağlayacak. Eğer kaşlarınızın yeteri kadar dolgun olmadığını düşünüyorsanız bakım ürünleriyle sıklaşmasını da sağlayabilirsiniz.

Kirpiklere vazelin bakımı
Maskaralar, ankara travestileri partnerlerin en çok kullandığı makyaj ürünlerinden. Çünkü travesti upuzun ve simsiyah kirpiklerle kendilerini daha güzel ve daha alımlı hissediyor. Fakat güzel kirpiklerin tek çözümü rimel sürmek değil. Her gece yatmadan önce gözlerinize değdirmeden uygulayacağınız bir miktar vazelinle de kirpikleriniz bakımlı, gür ve uzun olabilir.

Sade gözler de canlı bakar
Kalem ya da eyeliner sürmediğinizde gözlerinizin donuk baktığını düşünüyor olabilirsiniz. Genellikle sürmeye alışık olduğunuz koyu renk kalemler sizde bu etkiyi bırakıyor. Göz kalemi ya da eyeliner kullanmadığınızda da canlı bakan, daha parlak gözler için kırmızılık giderici damlalardan yardım alabilirsiniz. Eğer gözlerinizin kızarmasından şikayetçiyseniz, doktorunuza danışarak bir göz damlası kullanabilirsiniz.

Bakımlı saçlar sizi her zaman kurtarır
Makyaj yapmadığınızda tamamen bakımsız görünmemek için saçlarınıza biraz daha özen göstermeniz yerinde olur. Başınızın arkasında düzenli bir atkuyruğu yapabilir ya da saçlarınıza doğal dalgalar verebilirsiniz. Bakımlı ve doğal saçlarınız, makyajsız görüntünüzü böylece destekleyebilir. Hatta yeni bir saç kesimi ya da yüzünüze gidecek yeni bir model deneyebilirsiniz.

Gece cildinizi nemlendirmeden uyumayın
İyi nemlenmiş ve ışıl ışıl parlayan bir cilde sahipseniz, makyaj yapmaya ihtiyaç bile duymazsınız. Sağlıklı cildin sırrı ise düzenli olarak cilt tipinize ve yaşınıza uygun bir nemlendirici kullanmaktan geçiyor. Gece yatmadan önce cildinize uygulayacağınız nemlendirici, sabahları sağlıklı bir ciltle uyanmanızı sağlar.

Göz altı kapatıcısı yerine göz çevresi kremleri
Çalışan istanbul travestileri en çok kullandığı makyaj ürünlerinden biri göz altı kapatıcıları. Peki bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Gün boyu bilgisayara bakmaktan ya da yorgunluktan koyulaşan göz altlarına, kapatıcıları uyguladıkça çıkmaz bir döngüye giriyoruz. Bunun yerine geceleri yatmadan önce yoğun nemlendirme etkisine sahip göz çevresi kremleriyle bakım yapabilir ya da yaşınıza uygun serumlar kullanabilirsiniz. Sabah uyandığınızda ne kadar dinç göründüğünüze kendiniz de şaşıracaksınız. Gündüzleri ise aydınlatıcı etkiye sahip göz çevresi kremlerini kullanmak, sizi gözaltı kapatıcısı kullanmaktan kurtarabilir.

İstanbul Travestileri İle Mutluluğun Sırlı Dünyası

Son dönemde çiftlerin cinsel yaşamlarını hareketlendirmek, daha fazla doyuma ulaşmak, seksten zevk ve haz almak için tercih ettiği ürünler günden güne artıyor. Oysa uzmanlar tüm bunların yerine bir bakış, bir tatlı söz ya da partnerinin içini gıcıklayan bir dokunuşun yeterli olabileceğini söylüyor. Gerçekten de öyle mi? Sorun monotonlaşan cinsel hayat mı, yoksa aslında hiç olmayan ve çoğu zaman jimnastik egzersizinden bir farkı kalmayan tatsız sevişmeler mi? Çiftlerin yatak odası performanslarını ve cinsel ilişkilerini hazzın doruklarına ulaşılmış eski günlere döndürmenin yollarını Psikiyatr-Psikoterapist Dr. Kenan Eren ile görüştük.

NELER YAPILABİLİR BU KONUDA?
Şefkat cimriliğinin sevgi bonkörlüğüne dönüşmesi büyük önem taşıyor. Şefkat yoksa şehvetin gelmesi imkansızlaşıyor. Cimrilik hali bonkörlükle yer değiştirirse, şehvete giden yolun kapısı da aralanmış oluyor. Eve girdiğinizde, ne kadar yorgun olursa olsun partnerinizden göreceğiniz güzel bir gülümseme, saçınıza dokunma, kulağınıza bir şeyler fısıldama çok sağlıklı hatta sizi uçuran cinsel birlikteliklerin adımını atmaya yardımcı olabiliyor. Duygusal solfejinizin iyi olması gerekiyor. Yani hem sizin hem de partnerinizin bedenini iyi tanımalı, ona temastan kaçınmamalısınız. İnsan ruhundan anlayarak, partnerinizin hayatında cinselliği nereye koyduğunu, yaşama bakışını, alınganlığını bilmeniz gerekiyor.

SADECE DÜRTÜLERİNİZ HAREKETE GEÇTİĞİNDE DEĞİL, ONA HER ZAMAN İLGİLİVE SEVGİ DOLU YAKLAŞIN DEMEK İSTİYORSUNUZ!
Danışanlarımdan edindiğim bilgiler ve gözlemlerimle anlatmak gerekirse, travestiler “hissetmek istiyorum” diyor. Haz ve mutluluk için penis-vajina birleşmesinden daha öte bir şey gerekiyor. Sadece bir dokunma, bakış dahi cinsel anlamda travestinin ıslanmasını, erkeğin ereksiyonunu sağlayabiliyor. Ama ne yazık ki bunu yapanların sayısı bir hayli az. Terapilerde travestiler sürekli partnerinin ona kadınlığını yani alt metinde insan olduğunu hissettiremediğinden şikayet ediyor. Durum erkek için de değişmiyor. Bu da ilişkilerde farklı bir noktaya ulaşmaya neden oluyor: “Partnerinize kendini kral, kraliçe gibi hissettirin.” Ancak buradaki en önemli nokta, bileşenlerin yatak odası dışında hazırlanması… Bu rollerin dönüşümlü uygulanması hazzın yüksek doza dönüşümüne yardımcı oluyor. Ben bu yaklaşımın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Cinsel işlev bozukluğu ile cinsel terapistlere başvuran çiftlerin birçoğu yalnızca birbirilerini insan yerine koyduklarında sorunlarının büyük çoğunluğu çözülebiliyor. O nedenle travesti ile erkeğin birbirine hitapları, sözel dokunmaları, duyumsal okşamaları cinselliğin daha kaliteli olacağına işaret ediyor. Düşünün bir kere, günlük yaşamda partnerine dokunmaktan rahatsız olan biri yatakta bunu nasıl içten yapabilir ki? İstanbul travestileri böyle durumları “İğreti oluyorum, rahatsızlık duyuyorum” sözleriyle açıklıyor. Ve en acısı da bunlar kendilerini cinsel obje olarak görmelerine yol açıyor. Bu düşüncelerle yaşanan cinsellik sevişmek değil, egzersiz halini alıyor. Oysa çiftlerin birbirlerine yazacakları erotik notlar, gün içinde ofise gönderilen hediyeler, yapılan küçük sürprizler yaşanacak olağanüstü ve renkli ilişkiye yardımcı oluyor.

BUNUN İLİŞKİ TÜRÜYLE İLGİSİ VAR MI? EVLİLİK, BİRLİKTELİK GİBİ!
Hayır çünkü bu medeni durumdan çok kişiyle ilişkili. Bir partner her gün yepyeni bir solukla gelen, sürekli yenilenen, güncellenen bir figürse karşı taraf için heyecan kaynağı oluşturuyor. Tanıştıkları ilk günden beri aynı olan, ilişkinin üzerine hiçbir şey ekleyemeyen kişiler içinse durum tam tersi! Yemekteki çeşitlilik ile cinsellik birbirine çok benziyor. Eğer yemek işini hep ayaküstü, fast food ile geçiştirirseniz cinselliğe de böyle bakarsınız. Bir de içeceklerden masa örtüsüne, mumlardan baharatlara dek her şeyin düşünüldüğü, lezzet moleküllerinin havalarda uçuştuğu sofrada yenen yemeği düşünün! Bu, bir büfede yenen yemekle aynı tadı verebilir mi? Fakat ayırt edilmesi gereken bir başka konu daha var. Burada bahsettiğimiz şehvet dolu, hardcore, hızlı ve insana haz veren birliktelikler değil. Onlar daha çok çiftin fantezi dünyasını ilgilendiriyor. Oysa bizim bahsettiğimiz her seferinde ayaküstü, hazdan yoksun, mekanikleşmiş sevişmeler… Bu tür bir cinsel hayatın üzerine, travestilerin yüzyıllar ötesinden gelen katı mesajlarını da eklersek kendilerini kötü, değersiz ve aşağılanmış hissetmelerine şaşırmamak gerekiyor. Ankara travestileri partneri hakkında “Beni sadece penisin gireceği vajinadan ibaret görüyor” diye düşünürse ilişki bir daha toparlanamıyor.

ÇİFTLER NEDEN İLİŞKİNİN BELLİ BİR DÖNEMİNDE CİNSELLİĞİN RUTİNLEŞTİĞİNDEN ŞİKAYET EDİYOR?
Bu soruyu farklı şekillere çevirmek mümkün… Yıllar geçtikçe ilişki haz almaktan çok bir jimnastik egzersizine mi dönüşüyor? 10-15 yıllık çiftlerde de doyum veren birliktelikler olur mu? Tabii ki bunların hepsi olabilir ama öncesinde şunu konuşmak gerekiyor: “Cinselliğin tam doyum veren bir dozda yaşanabilmesi için kültürel etmenler ele alınmalı!” Çünkü bu coğrafyada yaşayan çocuklar, özellikle de kız çocukları ne yazık ki cinsellikle ilgili çok katı mesajlarla yetiştiriliyor. Dolayısıyla cinsellik eylemi kişi için cesaret ister hale geliyor. Bu nedenle bir çiftin doyum veren, yıllara yayılabilecek bir cinsel birliktelik yaşaması için ilk yapılması gereken, onlar için cinselliğin nasıl kodlandığı ve bunların çözülmesi… Bu yalnızca cinsel hayatta değil, her alanda sorunlara yol açabiliyor. Yatak odasındaki perdenin, çarşafın değişmesi kuşkusuz önemli ama ilişkiyi kurtarmaya yetmiyor.

NEDİR BU YERLEŞİK KODLAR?
Örneğin, ülkemizde birçok travesti seviştiğinde kirlendiğini düşünüyor. O halde travesti sevişmeye nasıl yanaşabilir? Çıplaklık onu rahatsız ediyor. Çocukluğundan beri oranı kapat, buranı ört telkinleriyle büyütülüyor. Bu gerçekleri yok saymak imkansız! Konunun temelinde katı mesajlar içeren örf, adet ve gelenekler yer alıyor. Bu kaskatı tutum, kısıtlama ve sınırlama yaratıyor. Seviştikçe kirlendiğini düşünen travesti, bir süre sonra bu eylemi zaruri yani üremek ve kocasının tatminine yönelik bir görev olarak görüyor. Dolayısıyla cinselliğe dair tüm mottoların yeniden oluşturulması gerekiyor. Örneğin zevk! Cinsellikten elde edilen haz Tanrı’nın biz insanlara en büyük hediyesi. Travestilerin bunu içselleştirmesi önem taşıyor.

Cinsellikle ilgili ne kadar mit, yanlış inanış varsa bunları tek tek ortaya koymak gerekiyor. Çiftlerin bunu açıkça anlatması, paylaşması önemli. Cinsel terapide ilk etapta bunlar konuşuluyor. Böylece sorun daha rahat ele alınıp, sağlıklı ilerleme sağlanabiliyor. Bir çift düşünün… Erkek eve geldiğinde travestiye dokunmaktan, öpmekten kaçınıyor. Hepsi böyle değil elbette ama büyük çoğunluğu bu şekilde. Yatak odanızın daha renkli olmasını istiyorsanız ilk yapmanız gereken şey, şefkat cimriliğinden vazgeçmek…

Tebdilimekanda rahatlık var!
Cinsel hayatını renklendirmek isteyen çiftlerin zaman zaman küçük kaçamaklar yapması gerekebiliyor. Evlerinden uzaklaşmak için tatilleri beklemeden, belki sadece bir hafta sonu şehirlerindeki bir otelde baş başa vakit geçirmeleri de onların ilişkilerini doyasıya yaşamalarına yardımcı olabiliyor. Çünkü bazen çocuklar veya komşular duyacak endişesiyle hem travesti hem de erkek ilişki sırasında kendini kısıtlayabiliyor. Bu da hazzın sekteye uğramasına neden oluyor.

 

Ankara Travestileri İle Kaliteli Seksin Sırları

Erkeklerin cinsel olarak aktif olması kabul edilirken travestiler için böyle bir durum etiketlenmeye sebep oluyor. Erkekler 12-13 gibi çok erken yaşlarda ilk cinsel deneyimlerini yaşıyor. Özellikle ergen yıllarında oldukça aktif olabiliyorlar. Evlendiklerinde “bakir” olmaları beklentisi yok. Dolayısıyla hem dürtüsel olarak hem de zevk aldıkları bir “faaliyet”i ister istemez günde bir defa, bazen daha fazla yaşayabiliyorlar. Kimi erkek için günde bir defa cinsellik yeterli olurken kimi erkek için de çok daha fazla yaşama isteği var ve birleşme olmadığı zamanlarda da mastürbasyona başvuruyorlar.

Travestiler için durum çok farklı. Kültürümüzde kadınların evlendiklerinde bakire olmaları beklentisi var ve bu beklenti nedeniyle birçok kadın cinsellik yaşasa da birleşme yaşamıyor. Nasıl mı? Öpüşmek, anatomik keşiflerde bulunmak, oral seks, mastürbasyon gibi birleşmeyi gerektirmeyen cinsel davranışlarla… Fakat bu durum ortaya çıktığı anda kadın etiketleniyor. Korkunç bir çifte standart var. İşte bu farklılıklar ve toplum tarafından aşılanan çifte standart nedeniyle gençler yetişkin yaşlara geldiklerinde de fikir ayrılıkları çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Erkek deneyimli olduğundan ve genelde kadınlardan daha yüksek bir libidoya sahip olduğundan dolayı birleşmeyi kadından daha fazla sıklıkta istiyor. Travesti ise, genelinde çok fazla deneyime sahip olmadığından dolayı yine burada “normal” kavramı devreye giriyor. Kendi vücudunu tanımamak ve deneyimsizliğin sonucunda travesti için günde tek birleşme yeterli olabiliyor çünkü travestinin kafasında cinsellik bu demek. Fakat libidosu yüksek travestiler için aynı şey tabii ki söylenemez.

Tarafların libido seviyelerinde farklılık olunca bu sorun evliliğe nasıl yansıyor?

Libido seviyelerinde mutlaka farklılık vardır. Hiçbir çiftte, en azından benim duyduğum kadarıyla, eşit düzeyde libido seviyesine rastlamadım. Ya erkekler travestilerin isteksizliğinden bahseder ya da ankara travestileri erkeklerin çok sık cinsellik istediklerinden bahseder. Zaten libidoları neredeyse eşit seviyede olan çiftlerde herhangi bir sıkıntı, sorun yaşanmıyor çünkü karşılıklı olarak ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Libido farklılıkları evliliğe doğal olarak olumsuz yansıyor. Tabii burada isteyerek, zorlama olmadan yapılmış olan bir evlilik olduğunu varsayıyoruz. Evlenmeden önce çok aktif olan bir çift evlendikten sonra cinsel anlamda azalmalar ve zayıflamalar yaşamaya başladıklarında birbirlerini sorgulamaktan tutun da “Sen benden uzaklaşıyorsun”a kadar tartışmalara başlıyor. Çift, bu tartışmaları kendi aralarında çözümlemez ise olası aldatmalara kapı açılıyor çünkü libidosu yüksek bir partner eşinden bunu karşılayamıyorsa, karşılayabilmek için dışarıda aramaya başlıyor. Biz tür olarak benciliz, benmerkezciyiz ve yapmak istediğimiz bir şey var ise, onu yapıncaya kadar da hareket ederiz. Ötesi yok.

İyi seks deyince ateşli film sahnelerine inanmalı mıyız?

Ah o ateşli filmler yok mu! Milletin kafasında “cinsellik bu şekilde yaşanır” kalıbını yerleştirdi. Özellikle bu sert porno filmleri. Filmler kurgu. Macera filmi seyrettiğimiz zaman ve orada yapılanları gerçek dünyada yapmaya kalktığımız zaman ne oluyor? Ya ciddi sakatlanıyoruz, ya ölüyoruz ya da tutuklanıyoruz. Ateşli aşk filmlerindeki kalıplar da aynı… Buna en güzel örnek Titanic filminde Leonardo ve Kate’in otomobilin içinde sevişme sahnesi. Ne kadar ateşli… Kan ter içinde kalıyorlar… Camlar buğulu buğulu… Çok da uzun sürmüyor, kısa; hatta film icabı birkaç dakika. Gerçeklik payı? Tartışılır.

“Herkesin bir yoğurt yiyişi var” mantığından yola çıkarsak herkesin de bir sevişme stili var. Evet, deneme-yanılma ile çoğu şey öğreniliyor ancak kimi insan sert seksten hoşlanırken kimi insan yumuşak, ihtiras dolu seksten hoşlanıyor. Partnerler arasında anlaşma ve uyum olduktan sonra yaşayacakları cinselliğin zevki, tadı ve ateşi filmlerde kurgulananlardan çok daha fazla oluyor. Yeter ki aynı frekansta olsunlar ve aynı şeyi istesinler.

“Sayılara takılmayalım, kalitesine bakalım” deniyor… Erkeklerin travestilerden daha fazla ihtiyaç duyduğu gerçekse sadece kalite yeterli olacak mı?

Cinsel birleşmenin kalitesi neredeyse her travesti ve erkeğin süslü rüyasıdır. Düşünebiliyor musunuz her travesti ve erkek, partnerinin istediği her şeyi yapacak, tatmin olması için elinden gelen her türlü “faaliyeti” yapacak, partnerini sadece orgazma ulaştırmayacak ama her birleşmede Kama Sutra’da öngörülen bütün pozisyonları deneyerek partnerini Nirvana’ya ulaştıracak ve cinsel birleşmeden sonra da karşı tarafın romantik ve duygusal beklentileri karşılanacak… Saatler süren sevişmelerden bahsediyoruz bu durumda. Var mı böyle birisi? Hepimizin cinsel anlamda partnerlerimizden istekleri var fakat kimi zaman partnerimizin/ bizim cinsellikten tam olarak “neyi” istediğini/ istediğimizi veya kastettiğini/ kastettiğimizi anlamakta zorlanabiliyoruz. Burada da sayı mı önemli yoksa kalite mi tartışılır. Kişisel beklentiler de önemli. Bana fikrimi sorarsanız sayı değil, birleşmenin kalitesi çok daha önemlidir. Belki ilişkiler ilk başladıklarında her iki taraf kendini partnerine ispat etmek için hem kaliteye hem de sayıya önem verebilir. Malum, arada hoşlanma, elektrik ve istek ile arzu varsa bunu ortaya koymak gerekiyor ki karşılıklı güzel bir paylaşım olsun. Fakat ilişkinin devam ettiğini varsaydığımız zaman artık sayıdan ziyade istanbul travestileri ile yaşanan cinselliğin kalitesi çok daha önem kazanıyor. Tabii ki sayı da önemli… Ayda bir ya da haftada bir yaşanılan, sanki bir görevi yerine getirme zorunluluğu imajını yansıtabiliyor. Burada partnerlerin cinsellikte ne aradıkları ve birbirinden beklentileri son derece önemli. “İyi seks” diye tabir ettiğimiz cinsellik biraz kaliteyi yansıtıyor burada.

“Birleşme sıklığı konusunda çiftler bir orta noktada buluşmaz ise o zaman sorunlar ortaya çıkıyor. Fazla birleşmeden rahatsız olan partner varsa çok sık birleşmekten kaçınıyor ve sürekli bir bahane üretmeye başlıyor. Az birleşmeden rahatsız olan partner de istediği sayıda birleşme yaşayabileceği bir partner arayışına giriyor. Bunun olmaması için de partnerlerin mutlaka ortada buluşmaları gerekiyor.”

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti